Bir pırlanta yüzük için alışveriş yaparken, “Dört C”ye aşina olmak önemlidir. “Dört C” Kesim, Berraklık, Renk ve Karat ağırlığı anlamına gelir. Bunlar bir pırlantanın kalitesini ve değerini belirleyen dört ana faktördür.
Bir pırlanta yüzük kesimi, oranlarını, simetrisini ve cilasını ifade eder. İyi kesilmiş bir pırlanta ışığı eşit bir şekilde yansıtır ve parlak bir ışıltıya sahip olur. Kesim ayrıca pırlantanın şeklini de etkiler. Popüler şekiller arasında yuvarlak, prenses, zümrüt ve armut bulunur.
2024 Ortadoğulular Erken Kayıt Başvuruları Başladı!
Bir pırlantanın berraklığı, sahip olduğu kusur veya kusur sayısına göre değerlendirilir. Kapanımlar, pırlantanın berraklığını etkileyebilecek iç kusurlardır. Lekeler, pırlantanın yüzeyindeki dış işaretlerdir. Kusursuz bir elmas çok nadirdir ve bu nedenle daha değerlidir. Çoğu pırlanta, çıplak gözle görülemeyen bazı küçük kusurlara veya kalıntılara sahip olacaktır.
Bir pırlantanın rengi, D’den (ton yok) Z’ye (sarı renkli bir taş) kadar bir ölçekte değerlendirilir. Pırlantaların çoğu M-Z aralığında bir yere düşer, bu da hafif sarı bir renk tonuna sahip oldukları anlamına gelir. Bazı insanlar tonu olmayan (D-F) pırlantaları tercih ederken, diğerleri daha belirgin sarı tonlu (S-Z) pırlantaları tercih eder. Renkli bir taş seçmek söz konusu olduğunda nihayetinde kişisel tercihe bağlıdır.
Karat ağırlığı, bir pırlantanın nasıl ölçüldüğüdür ve ağırlığından çok boyutuna göre belirlenir. Bir karat 200 miligrama veya 0,2 grama eşittir. Ancak taşın boyutu her zaman karat ağırlığına karşılık gelmez; iki elmas farklı boyutlarda olabilir, ancak biri diğerinden daha yoğunsa eşit karat ağırlıklarına sahip olabilir. Örneğin, biri zümrüt kesim, diğeri oval kesim ise iki yarım karatlık taş farklı boyutlarda görünebilir çünkü zümrüt kesimler, dikdörtgen şekillerinden dolayı diğer kesimlerden daha büyük görünme eğilimindedir.
Siz de Lizay Pırlantayı ziyaret ederek pırlanta yüzük fiyatları öğrenebilirsiniz.